Diyarbakır’lı ​İlk Hac Kafilesi Türkiye’ye Döndü

Hac ibadetini yerine getirmek üzere Diyarbakır’dan mübarek topraklara giden hacıların ilk kafilesi bugün memleketlerine dönüş yaptı.

İslam aleminin 5’inci Harem-i Şerifi olan Diyarbakır’dan Kâbe’yi tavaf için mübarek topraklara giden hacılar Türkiye’ye dönüş yapmaya başladı.

Diyanet İşleri Başkanlığının yanı sıra özel turizm acenteleri aracılığıyla hac organizasyonuna katılan hacılar duygu ve düşüncelerini paylaşırken en ortak ifadeleri “Hac anlatılmakla bitmez, yaşamak ve görmek gerek” ifadeleri oldu.

Niyazi Aydoğdu

Özellikle hac ibadeti için genç yaşta gidilmesi önerisinde bulunan hacılardan Niyazi Aydoğdu, “Allah’ın beytinden daha güzel bir mekân, Resulullah’tan daha büyük bir aşk var mıdır? Gençlere tavsiyem hac vazifelerini geciktirmesin. Genç yaşta gitmelerini öneriyorum. Çünkü hacda o ibadetleri yapmak zordur, genç işidir, ihtiyarların yapabileceği bir durum değildir.” dedi.

Celal Azametoğlu

Hacılardan Celal Azametoğlu, o mübarek topraklardaki atmosferin anlatmakla değil ancak oraları görüp o duyguyu hissetmekle ifade edilebileceğini belirtirken Abdurrahman Yıldız, katıldığı İnzar Turizm’in hizmetlerinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek “Hac organizasyonuna İnzar Turizmle katıldım. Gerçekten güzel bir hizmetle karşılaştık. Herkesin oralara gitmelerini Allah’tan temenni ediyoruz.” şeklinde konuştu.

Abdurrahman Yıldız

“Acentemizle Sevr’den Hira’ya, Uhud’dan Bedir’e gitmedik yer gezmedik alan bırakmadık”

Hacı Abdurrahman Yıldız’ın eşi Hacı Müslime Yıldız ise, “Şu anda o kadar mutluyum ki anlatamıyorum. Herkesin o mübarek beldeleri görmelerini tavsiye ediyorum. Tüm ümmeti Muhammed için dua ettik. İnşallah Rabbim tekrarını bizlere nasip eder.” temennisinde bulundu.

Müslime Yıldız

Aldığı hizmetlerden dolayı İnzar Turizm’e teşekkürlerini ileten Abdulbaki Kaçmaz, “Her kim hac yapacaksa genç yaşta gitsin. Her gencin oraları görmesi lazım. Oralar ancak yaşanır, anlatmakla bitmez. Oradaki acenteler arasında İnzar farklıydı, adeta parmakla gösteriliyordu. Hacılarla ilgilenmelerinden ziyaret ve anlatımlarına kadar her şeyleri mükemmeldi. Allah kendilerinden razı olsun.” ifadelerini kullandı.

Abdulbaki Kaçmaz

Allah ve Resulüne misafir olmak üzere hacca gittiklerini belirten Şeyhmus Demir, “Bizler Allah’ın evine misafir olduk ve sizlerin selamlarını Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi Veselleme götürdük. Peygamber Efendimiz davet etti ve bizlerde icabet ettik. Oraya misafir olmak anlatılmaz, anlatılırsa muhakkak eksik kalır. Allah İnzar Turizm’den razı olsun. Sevr’den Hira Mağarasına, Uhud’dan Bedir’e gitmedik yer, gezmedik alan bırakmadılar. Peygamber Efendimizin bu din için çektiği sıkıntıları öğrendikçe, oraları müşahede ettikçe bu İslam davasının ve Peygamberinin değerini daha iyi anlayabiliyor. Allah’a hamdolsun oralara gittik, gördük ve dualarımızda günahlarımızın affını ve İslam davası uğruna sıkıntı çekenlerimizin selametini istedik. ” diye belirtti.

Şeyhmus Demir

“Oradaki atmosfer İslam ümmeti için bir ittihat muştusu veriyor”

2 yıl aradan sonra hacca gitmenin güzel bir duygu olduğunu ifade eden Vedat Turgut, hac sayısının sınırlı tutulduğundan tavafların, Kabe’deki duaların, Arafat’taki vakfenin, şeytan taşlama ve umrelerin çok güzel geçtiğini belirtti.

Vedat Turgut

Turgut, “Allah’a hamdolsun herhangi bir sıkıntıyla karşılaşmadık. Temennimiz o ki bu birliktelikler ümmetin birliklerine vesile olur. Çünkü orada Kürt, Türk, Arap, Çerkez, zenci, beyaz, zengin ve fakiri herkes bir nevi aynı yerde saf tutuyor ve yemeğini yiyorlar. Bundan dolayı İslam ümmeti için bir ittihat muştusu veriyor. Umreyle beraber 9’uncu gidişim olmasına rağmen şimdiden özlemi başladı. Rabbim gidemeyenlere hayırlı kapılar açsın, onlara imkanlar oluştursun.” dedi.

“Peygamber Efendimizin ve sahabelerin çektiği sıkıntıları görmek lazım” diyen Turgut, “Şu anki cehalet, fuhşiyat, münkerat, huzursuzluk, sosyal-siyasal sıkıntıların yegâne çözümü Resulullah’ın yolundan geçiyor. O yolu takip eder, hayatımıza pratize edersek ben inanıyorum ki çok güzel şeyler olacaktır.” ifadelerini kullandı.

Adnan Akgönül

Orada hissettiği manevi atmosferi özetleyen Adnan Akgönül ise şunları söyledi:

Allah nasip etti Elhamdülillah o mübarek beldeleri gördük. Kâbe-i Muazzamın yanında tavaf hali, Sefa ve Merve arasındaki say, Arafat Dağındaki bekleyiş ve şeytan taşlama hali gerçekten muazzam bir coşku verdi. Allah’a şükürler olsun günahlardan arınmış bir şeklide geldik. Cenab-ı Allah gitmeyenlere bir an önce gitmeyi nasip etsin.” dedi.