DOLAR
32,5723
EURO
34,9978
ALTIN
2.430,99
BIST
9.752,76
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Diyarbakır
Az Bulutlu
31°C
Diyarbakır
31°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
31°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
31°C
Pazar Parçalı Bulutlu
31°C
Pazartesi Az Bulutlu
26°C
Advert

Travma sonrası oluşabilecek ruhsal bozukluklara dikkat!

Travma sonrası oluşabilecek ruhsal bozukluklara dikkat!
13.12.2021 16:41 | Son Güncellenme: 16.12.2021 22:13
556
A+
A-

Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Tuba Erdoğan, travma sonrası oluşabilecek ruhsal bozukluklara dikkat çekerek uyarılarda bulundu.

Psikiyatri Uzmanı Erdoğan konu hakkında şu bilgileri verdi:

“Ruhsal travma genel anlamda, kişiyi korkutan, dehşet içinde bırakan, çaresizlik hissi yaratan, çoğu kez olağandışı ve beklenmedik olayların yol açtığı psikolojik etkilenme hali olarak tanımlanmaktadır.  Doğal afetler, tecavüz, işkence, kazalar, ağır yaralanmalar, savaşlar ve patlamalar ruhsal travma yaratabilecek olayların başında gelmektedir.

Kişi beklenmedik ve genellikle aniden gelişen bu gibi travmatik olaylar karşısında genellikle yoğun bir korku, dehşet ve çaresizlik hissi yaşar ve kendisi veya yakınının ölüm veya ciddi yaralanma tehlikesi vardır.

Travmatik bir olay karşısında oluşabilecek psikolojik durumların başında ise depresyon, akut stres tepkisi ve travma sonrası stres bozukluğu gelmektedir.

Depresyon ortaya çıktığında kişide tipik olarak depresyon belirtileri, yani mutsuzluk hayattan keyif alamama, iştah ve uyku sorunları oluşur.

Travma sonrası stres bozukluğu dediğimizde ise, kişi yaşadığı travmatik olay sonrası, olayın içerdiği anıları zihninde yeniden, tekrarlayıcı ve istemsiz şekilde yaşar.

Olayla ilgili görüntüler veya sesler kendiliğinden zihninde belirir. Bu durum kişide ciddi bir sıkıntıya yol açar ve bazı bedensel belirtilere (çarpıntı, titreme gibi) yol açabilir. Kişi olayı, o an tekrar yaşıyor gibi hissedebilir. Tehlike yokken varmış gibi davranma veya hayaller görme gibi belirtiler yaşanabilir. Olayla ilişkili yineleyici, sıkıntı veren rüyalar görebilir. Olayı hatırlatan yer, durum, konuşma, hatta duygu ve düşüncelerden mümkün olduğunca uzak durmaya çalışır. Olaya ilişkin önemli ayrıntıları unutabilir.

Ayrıca kendisi, başkaları ya da dünya ile ilgili olarak sürekli olumsuz inanış ve beklentiler oluşturabilir. Örneğin, ‘Ben kötüyüm, kimseye güvenemem, dünya tümüyle tehlikeli bir yerdir’ gibi düşünce kalıplarına inanabilir. Kişi, kendisi veya başkalarını suçlama eğilimi gösterebilir, genellikle olumsuz bir duygu hali yaşar ve genel bir isteksizlik, keyifsizlik, sosyallikte azalma ile hayatını sürdürmeye çalışır.

Yine önemli bir belirti olarak, aşırı uyarılma dediğimiz, ruhsal travmadan etkilenmiş kişilerin, kendilerini diken üstünde, sürekli tetikte hissetme halleri görülebilmektedir. Her an, o olay tekrar olacakmış gibi gelebilir. Aşırı uyarılmanın göstergeleri ise, ani ses ve hareketlerde irkilme veya yerinden sıçramadır. Uyku sorunları sıkça görülmektedir.

Bu durumun, bir aydan uzun sureli olması ve kişinin işlevselliğini bozması halinde travma sonrası stres bozukluğu tanısı konulmaktadır.

Bir aydan kısa sürmesi halinde ise Akut stres tepkisi adı verilmektedir.

Toplumda ruhsal travmaya neden olan travmatik olayların oldukça sık gözlendiğini bilmekteyiz. Etkilenen kişiler çoğunlukla hatırlamak istemediği anları hatırlatacağından veya suçluluk gibi duygularla yardım arayışlarında gecikmektedirler. Bu durumda, gerekli destek ile eski yaşantısına dönebileceği bilinmelidir. Tedavi yöntemleri, kişinin etkilenme durumuna göre belirlenmektedir. Bilişsel davranışçı terapiler, EMDR yöntemi, bilgilendirme ve psikolojik danışmanlık ile başarı sağlanabilirken, özellikle günlük yaşantısında ciddi etkilenme olan hastalar için ilaç tedavileri önerilmektedir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.