Hz. Yunus Ninova halkına peygamber olarak gönderilmiştir. O da diğer tüm peygamberler gibi kavmini, hiç kimseye faydası ve yahut zararı dokunmayan putlar yerine, tek olan, eşi ve benzeri bulunmayan, her şeye hükmeden, herkesin rızkını veren, sonsuz kudret sahibi Allah’a iman...
Müşriklerin ileri gelenlerinden Ebu Cehil, Ebu Süfyan ve Ahnes Bin Şerik bir gece gizlice Peygamber efendimiz (sav)i dinlemeye gelmişlerdi. Üçünün de birbirinden haberi yoktu. Kur’an’ın cazibesine kapılıp tan yeri ağarıncaya kadar Kur’an dinlediler. Sonra eve gitmek için gizlendilkleri yerlerden çıkınca,...
Son zamanlarda en çok konuşulan konulardan biri hatta belki en çok konuşulan konusu oldu çocuk gelinler… İnsanlar seçimi, hatta ekonomiyi bile unutup bu konuyu konuşmaya başladılar. 6 yaşında nişanlandırıldığı söylenilen bir kız çocuğunun hikâyesi ehli vicdan olan herkesin midesini...
Sokaklarda yürürken hemen hepimiz engelli kardeşlerimize rastlarız veya engelli sandığımız kardeşlerimize… Kiminin bacakları tutmaz, kiminin kollarında yada ellerinde sorun vardır. Kiminin gözleri görmez ve yahut’ta kulakları duymaz… Bir çok defa acırız onlara için için, ama kalpleri kalmasın diye onlara hisettir’memeye...
Abbasi Halifelerinden meşhur Harun-i Reşit döneminde yaşamış olan Behlül-i Dana ,deli görünen ama kendini akıllı sanan çok kimseden daha akıllı bir zattır… Bazıları onun Harun-i Reşit’in kardeşi olduğunu, bazıları amcasının oğlu olduğunu, bazıları akraba olduklarını iddia ederken, bazıları da Harun-i...
Nasreddin Hocanın meşhur fıkralarından birisi olan (hırsızın hiç mi suçu yok) fıkrasını az çok herkes bilse de biz yine de bilmeyenler ve hatırlamak isteyenler de için yazalım… Bir gün hırsız hocanın ahırına girer eşeğini çalar ama hocanın başına toplanan konu...
Bir zamanlar memleketin birinde bir hükümdar varmış. Bu hükümdarın ilginç bir adeti varmış. Yılda bir göreve yeni bir Vezir atıyormuş. Görevden aldığı Vezir’i de bir adaya sürgüne gönderiyormuş. Ama ahmak olan bu vezirler, bir yıl sonra sürgüne gideceğini unutup, sarayda...
İki kardeş birlikte bir yola çıkarlar. Bir süre sonra bir yol ayrımına gelirler. Yolun başındaki ak sakallı yaşlı adam onlara sağ taraftan giden yolun biraz meşakat’li ama güvenli olduğunu, sol taraftaki yolun ise görünmeyen tehlikelerle dolu olduğunu, yani hiç güvenli...
Gidip en kötü, çürümüş meyveleri toplamıştı. Onları götürüp Allah’ın imtihan için kardeşiyle birlikte, koymalarını istediği tepenin üzerine koymuştu. Belki de kendini çok haklı buluyordu. O kadar zorluk ve zahmet çekerek yetiştirdiği o güzelim ürünleri, götürüp oraya koyacak değildi ya! O...
Ötmeye yeni alışan acemi horoz, bir gün büyük horoza artık ben de iyice ötmeye alıştım. Bırak ta bu sabah milleti ben uyandırayım der. Büyük horoz epey tecrübeli olduğundan, yeni yeni ötmeye başlayan horozun bu ağır işin altından kalkamayacağını çok iyi...
Dibêjin di demê çûyî de keçikek diçe ku ji kanîyê avê bîne. Li gorî tê fêhmkirin kanî li derveyê gund bûye lê ne pir dûr bûye… Keçik dinerê di devê kanîyê de kulîlkek şîn hatîye. Bêhneke difikire û di dilê...
Hîkaye odur ki bir zamanlar bir genç çocuk, bir kıza tutulur. Ama kız bir türlü gence yüz vermez. Bu tutku zamanla tek taraflı büyük bir aşka mı desek, kara sevdaya mı desek, öyle bir hale dönüşür ki genç çocuk, kız...
Adamın biri, havanın soğuk, karların yerde olduğu bir zamanda dağlık bir yerden geçerken, yaşlı bir adama rastlar. Yaşlı adam, karda kışta sırtında odun yüklü bir katırı, bir yerlere götürmek için uğraşmaktadır. Adam, yaşlı amcanın bu haline acır, gidip yaşlı adama,...
Peygamber efendimiz (sav) Medine’ye hicret etmeden önce Evs ve Hazrec kabileleri arasında yüzyıla dayanan kan davası vardı. Aralarında bir çok savaş olmuş, bu savaşlarda her iki taraftan da bir çok kişi öldürülmüştü. Bunların en şiddetlisi, Hz. Peygamber’in Medine’ye hicretinden önce...
Bir gün bir tüccar, ailesine yakın zamanda Hindistan’a gideceğini, istedikleri bir şeyin olup olmadığını sormuş. Hatta evin hizmetçilerine bile bir istekleri’nin olup olmadığını sormuş. Tüccar’ın geveze mi geveze bir de papağanı varmış. Tüccar ona da bir sorayım demiş; sen ne...
Beri niha nêzî 800 salan li bajarê Bexdayê xeratekî hebû ye, mînbereke pir xweşik ji darên gûzê çêdike, gelekî jî di neqişîne. Nav û dengê wê mînber ê gelekî belav dibe. Ji pirî ciyên derûdorê însan tên dîtina wê minber...
Bir zamanlar bir zat arabasıyla yolculuk yaparken, otostop yapan bir genci arabasına alır, birlikte yola devam ederler. Yaşlı adam yolda bir dinlenme tesisi falan önümüze çıksa da namaz kılsak diye düşünürken, genç amca! bir yerde dursan da namazımız geçmesin der....
Di zemanekî da zilamek bi wesayîta xwe dikeve rêyekê, bi rê da ciwanekî destê xwe bilind dike, ev zilamê xwediyê erebê wî digre ereba xwe û diçin. Ê şofêr çavên xwe digerîne ku mizgeftek an jî mobîlekê bisekinin, da ku...